21 Ekim 2016 Cuma

Harry Potter tag!! [[Öz+Gamga]]

Selam milleeeeeeeeetttttt !

Biz taş kağıt makas üçlüsünün potterhead biraderleri olarak ortak bir harry potter tagi yapmaya karar verdik. Çok çok çok zordu. Gerçekten her bir maddeyi uzun uzun düşündük :)) O zamannn -davullar çalsın- hemennn başlayalımmm...

1. En sevdiğin kitap?

Öz: Bu en çok düşündüğüm sorulardan gerçekten. Galiba Felsefe taşı dicem. Çünkü bütün büyücülük dünyasına ilk adımımızdı Felsefe Taşı. Öğrendiğimiz, duyduğumuz her yeni şeye 'vooaahhh' tepkileri veriyorduk. O yüzden Felsefe Taşı.

Gamga: Benim için seçmesi çok zor olmadı çünkü birisi ne zaman "Gamga yeaa kitaplarla film arasında çok fark var mıaa?" diye yanaşsa aklıma gençliğimin baharında okuyup kederde yeni leveller açtığım Zümrüdüanka Yoldaşlığı gelir. Kendisi aynı zamanda işlerin ciddiyetini anladığım kitaptır ve sonuyla beni hüngür hüngür ağlama leveline getirmiştir ki belirtmek isterim bu gözler ejderhalardan bile daha nadir ağlar.

2. En az sevdiğin kitap?

Öz: Ölüm Yadigarları. Hem son kitap olmasından dolayı üzücü hem de beni tatmin etmeyen birkaç şey de vardı.

Gamga: Sırlar Odası'nın ne kitabını ne filmini sevebilmişimdir şimdiye kadar sebepsizce ama şimdi düşününce Felsefe Taşı'ndan sonra yaşadığım coşkuyla beklentimin aşırı artması ve iki kitap arasında benim yaşımın büyümesinden kaynaklanan bir istediğini bulamama durumu söz konusu sanırım.

3. En sevdiğin film?

Öz: Harry Potter ve Ateş Kadehi. Bu filmin yeri bende çok ayrı. Sınıf arkadaşlarımla gitmiştim bu filme. Bu filmi Voldemort'un dönüşüyle serinin kırılma noktası olarak görüyorum. Hem de Harry'nin azıcık güçlü olması -çokça yardımla da olsa- çok iyi geldi.

Gamga: Potterheadlerin %80i gibi benim de ATEŞ KADEHİİİİİİ (dum dudu duuuummm davul sesleri). Şimdi aşikar olanı açıklamaya gerek var mı bilmiyorum ama gözlerinizde bir Durmstrang Enstitüsü'nün giriş sahnesi canlansın açıklama niyetine. Ayrıca labirentin sonunda yaşadığımız gerilim ve adrenalinle olayların çığırından çıkışı, ablamla o sinema salonundan çığlıklar atarak çıkmamıza sebep olmuştur.

18 Ekim 2016 Salı

DIY / Kağıttan Kitap Ayracı

Selam millet.

Bu aralar kendin yap yazılarını biraz boşladım galiba. Bu yüzden de hemen yepisyeni kendin yap projelerine el atayım dedim. Kitaplık aldığım için kitaplarım daha çok göz önünde ve artık daha çok okuyorum. Bu sırada da ayraç sıkıntısı çektiğimi farkettim ve evdeki malzemelerden kolayca yapılabilecek ayraç derdine düştüm. Biraz internetle biraz da kendimden bir şeyler katarak 4 tane ayraç yaptım. Gerçi bir tanesinden pek memnun kalmadım ama neyse.
E hemen başlayalım o zaman...

İlk ayracımız kalpli ayraç.  Yapımı çok kolay.. Birbirine yakışan iki renkte kartonla yapıyoruz.

Ben pembe ve lila seçtim.

16 Ekim 2016 Pazar

Rossman'dan Alınabilecek 5 Ürün!

Merhabalar efenim merhabalar...
Fark ettiyseniz başlık bas bas 'beni Öz yazıyor herkes anladı herhalde' diye bağrınıyor.

Bugün sizler için Rossman'dan aldığım uygun fiyatlı, kaliteli, verdiğiniz her kuruşa değen, benim bittikçe aldığım/alacağım 5 ürünü derledim. Rossman çok fazla şehirde olmadığından Watsons ve Gratis kadar bilinmeyen bir kozmetik market. Yani kozmetik market dediysek bir yandan da onlardan ayrılan bir yanı var ki Rossman hemen hemen her şeyi satıyor. Yani mutfak eşyasından giyeceğe, takıdan dekoratif eşyalara, kırtasiye ürünlerinden yiyeceğe kadar bayağı geniş bir ürün yelpazesine sahip.

Hem bu yönüyle hem de uygun fiyatlı olmasıyla benim gözümde diğer kozmetik marketlerden bir tık öndedir Rossman. Ayrıca Rossman'ın kendi markaları da var. Alterra, Isana, Rival de Loop, Catrice gibi markaların ürünlerini bulabileceğiniz tek yer Rossman.

Evet ''Rossman'ı daha fazla övmeyeceksen yazıya geç artık Öz, sıkıldık'' dediğinizi duyar gibiyim. Bakalım bu 5 ürün nelermiş.

10 Ekim 2016 Pazartesi

Merhabaa “kızlar ve erkekler”

Gamga bu girişi görünce direk anlayacak kimin yazdığını.. Ama siz anlamadınız tabii. Bendeniz Gamga’ nın biricik ablası “Büyükava”.. Neymiş bu Büyükava diye soracak olursanız, Büyük hala anlamına gelmekte olup bana bu isim Gamga’ ya Gamga ismini veren muhteşem varlık biricik yeğenimiz Nil tarafından verilmiştir. (Kendisi başlı başına bir yazı konusudur) Peki, ben neden buradayım? Çünkü bugün benim bilekswan’ ımın doğum günüsü çocuklaaaaaaarrrrrrr! Gerçekten şu an kalkıp halay çekmemem için bana bir neden söyleyin! Kamoooooonnnn…. Artık kocaman bir genç hanımefendi olmasına rağmen benim için ne ifade ettiğini, ona beslediğim duyguları anlatmak isterim ama korkarım deli ve ya sapık olduğumu düşünürsünüz. Size Gamga’ nın çocukluğundan anlatmaya başlayacağım ama sonuçta her şeyi anlatmayacağım, kardeşim olduğundan mütevellit imajını sarsmak istemiyorum..(Yalan söylüyordu)

9 Ekim 2016 Pazar

Ergen miyim yoksa depresyonda mı kararsızlığı

Hayatın ağzıma ağzıma vurduğu pazar günlerinden birinden merhabalar efendim. Evet her zamanki gibi hayattan bıkmış durumdayım. Peki gençliğimin baharında neden mi böyleyim inanın bilmiyorum. İnsanlar, olaylar, mekanlar hava durumu bile bu aralar sinirimi bozuyor. Adeta ergenliğimin en çetrefilli yıllarına dönmüş gibiyim. İstiyorum ki çözümü olan problemlerim olsun da çözeyim, ya da çözemeyeceklerim olsun bu durumu kabullenip köşeme çekilip siyah bir küf bulutuna dönüşeyim. Ama yok tabi ki benim her şey için olduğu gibi bunun için de çabalamam lazım. Mecburen sıkışıp kaldığım bu leveli yaşamak zorundayım. Yeni yaşıma girmeme günler kalan şu zamanlarda depresyon canavarının beni yalayıp yutmak üzere ağzını açıp beklediği o köşeyi dönmek üzereyim.

Peki sağlıklı bir Gamga'nın yıllık depresyonu nasıl evreler izler.

1) Sinir Nöbetleri: Çevreye en zararlı olan aşama olup yukarıda bahsettiğim buluğ çağı atarlarıyla başlar, evde masum masum dolaşan N'in yürüyüşüne kıl olmayla devam eder sokakta dayak yemek isteyen Kanlıbağ'a gelsin nidaları atmamak için kendine hakim olma çabalarıyla son bulur. Bu evrenin sonunda ya bir nesneden sinir çıkarılır ya da etraftaki masum insanlardan biriyle kalp kırmalı bir sözlü münakaşayla son bulur.

8 Ekim 2016 Cumartesi

Büyük lokma ye, büyük laf etme!

Selam millet. Yine ben :(

Ay nov siz de benden sıkıldınız ama yapacak bir şey yok. Burdayım. Gamga'ya günler evvel 'ben artık sizden bir blog yazısı bekliyorum. Siz yazana kadar yazmayacağım' gibi bir laf ettim. İşte büyük lokma ye büyük laf etme diye bu zamanlar için demişler. Bakınız, tilki kürkçü tükkanına döndü.

Ay asıl konuya geçmeden önce sizle bir derdimi paylaşayım dostlar. Bizim evimizin altında bir dükkanımız var ne zamandır da boştu. Babam en sonunda kiraya vermiş ve eve gelip temiz yüzlü insanlar, kasap açacaklarmış diye bahsetmişti. İyi güzel buraya kadar bir sıkıntı yok. Kasap dükkanı temizlemiş hazırlamış döşemiş. Dünden beri de açılışı var. Peki açılış ne?
Bir yığın balon?  yeapp
Bir yığın insan?  yeapp
VE EN ÖNEMLİSİ EN SON SESTE İLAHİ !

Yanlış anlaşılmasın ilahiye karşı yazılan bir yazı değil bu. Ama evin altında iki gündür asla susmayan sabahın köründen akşama kadar son seste verilen ilahi düşünün. Uyuyorum, uyuduğum uyku değil. Muhabbet ediyoruz bağıra bağıra. E be adam ya kıs şunun sesini ya kapat. Baş ağrım önceden ağrı kesici araları verirdi ama ara vermeden devam ediyor artık.