Evet dostlar Gamga direk duysa da ben hayalet arkadaşımızın nişanlanacağını gamga dan duydum, hem de '-M nişanlanıyormuş +ne zaman -dört gün sonra' şeklinde realist ama acımasız bir şekilde aldım haberi. Bir süre şokta kaldım. Neler oluyor, acaba göktaşı dünyaya mı çarptı, çarpmadıysa 4 gün içinde çarpar mı, çarpmazsa ben çarpması için ne yapabilirim diye düşünürken grupta bir yazışma başladı ve ne olduğunu anlamadığım şekilde Gamga, ben ve hayalet bir saat sonrasına sözleştik. Bir süredir hayatımı negatif bir baloncuk olarak geçirmeye adadığım için gitmeden kendimi azıcık pozitiflikle doldurdum ve hazırlanıp çıktım.
Evet koşa koşa gittik ve ne gördük dersiniz? Şaka değil, kuzumuz nişanlanıyor.
Gerçi kendisi bir süre ısrarla bunun nişan değil söz olduğunu iddia etti ama ağzından çıkan her kelime BU BİR NİŞAN diye bağırdığından ona tek tek sakince bunun nişan olduğunu anlattık. Bu nişan hazırlığı için hiçbir şey yapılmadığından ve zaman kısıtlı olduğundan pamuk parçası hayaletimizi de üzgün ve biraz korkmuş görünce Gamga ile sıvadık kolları.Daha önceden haberi olup hazırlıklı olan Gamga'mız çıkardı defterini ve eksiğimiz gediğimiz neymiş görelim diye bir liste hazırladık. Günümüz de ziyan olmasın diye hayaletimize isteme kıyafeti seçelim dedik. Bir tane elbise seçip beğenip aldık ama sonra Gamga'dan 'ben isteme elbisesiyim, beni giy hemen seni istemeye gelsinler' diyen bir elbise çıkınca aldığımızı boş verip o elbiseyi giydi tabiki.
Çarşamba günü böyle bitti. Perşembe günü Gamga ile erkenden buluşup bana elbise bakalım dedik ama daha sonradan ben evden bir elbise bulunca yemek yedik ve bana bir pantolon bir defter aldık :D
Daha sonrasında da İkea'ya gidelim ve hayaletimizin nişanı için bir gözlem araştırması yapalım dedik.
Sonrasında Gamga evine geçti ve ben bir iki saat arkadaşlarımı gördüm. Yine de erken denilebilecek saatte eve geçip dinlendim çünkü ertesi gün yani Cuma günü Eminönü'ne gidip alışveriş yapmaya karar vermiştik.
Ertesi gün erkenden uyandık ve eminönü Mısır Çarşısı'nda buluştuk. bu işleri sorup soruşturduğumuz herkes bize Eminönü'ne gidin dediğinden biz de bütün umudumuzu buraya bağlamış şekilde koşarak geldik. AMA sorun bizde mi diğerlerinde mi bilemiyorum ama biz buradan bir şey bulamadık açıkçası. Tarif edilen bu tarz şeylerin satıldığı 4567887546789 tane dükkana girip çıktık ama ya bulamadık ya bulduk ama beğenmedik ya da beğendik ama çok pahalıydı. Eminönü'nden masaya kumaş kestirdik, masa kenarına boncuk aldık ve magnetleri koyabileceğimiz nişan sepetini aldık.
Şu yukarıdaki resimlerdeki çiçekçi tam bir kazık yuvasıydı. 3 dal çiçeği gösterip bu 55 TL dedi ve Gamga NASIL YANİ BU KADARI MI 55 TL diyerek abiyi sözleriyle tokatladı.
Sonra dün yaptığımız gözlemlere dayanarak hadi dedik İkea'ya gidelim. Ve ikea'da ne istiyorsak bulduk.
Kasaya gittik ve ne görelim! Uygun fiyatlı dediğimiz alışveriş bize 500 liraya patladı. Nasıl yani ıhım ıhım diye fişi alıp bir baktım ve çiçeklerin fiyatını gördüm. Allah aşkına gençler ve gönlü hep genç kalanlar, yapma çiçek dediğin ne kadar pahalı olabilir, ya da neden bu kadar pahalı olur. Bu yapma çiçek illetinin maliyeti nedir ki şu sepettekini 200 liraya satıyorlar ya?
Neyse hemen çiçekleri iade ettik tabiki ve normal sayılabilecek bir fiyata indik.
Ertesi gün Cumartesi (D-Day) alarmımdan bir yarım saat geç uyandığım için beynim daha çalışmazken alelacele evden çıktım. Unuttuklarım ve fazladan yanımda taşıdıklarımla...
Neyse mecidiyeköy metrobüs durağında Gamga ile buluşup beraber nişan mekanına geçecektik ki gamga beni aradı.
-Nerdesin, diyor böyle heyecanlı heyecanlı
-Gamga avm deyim diyorum. Tekrar
-nerdesin diyor
-avm deyim diyorum
-ne oldu neden anlamıyorsun diyorum
-nerdesin diyor.
En sonunda beni anladı ve bekle geliyorum dedi tam kapıda karşılaştık. Mecidiyeköy metrobüs durağına biri bir bavul atmış ve metrobüse binip gitmiş, bomba olabilir diye durağı boşaltmışlar. (Bunu size belki sonra Gamga ayrıntılı anlatır.) Neyse bu durum yüzünden metrobüse binemiyoruz, ne yapsak otobüse mi binsek falan derken neyse metroyla zincirlikuyuya geçelim ordan metrobüse binelim dedik. İnanılmaz bir hızla zincirlikuyuya geçtik ve inanılmaz bir hızla nişan yerine vardık.
Hayaleti bir aradık biz 50 dk geç kaldık diye üzülürken hayalet daha kuafördeymiş :D
Neyse bari o gelmeden hazırlıkları tamamlayalım diye misafirlerin önünde süsleme yapmaya başladık. İnsanlar bakıyor, anlamlandıramıyor. Baya baya garip yani düşünsenize iki kız misafir gibi ama masa süslüyor. Kimse tanımıyor. Neyse biz her zamanki Gamga Öz Roket takımı güçlerimizi birleştirdik ve Hayalet gelmeden süslemeyi bitirdik. Gerçi ben hayalet salona girdiğinde hala yerde elimde silikon tabancasıyla masa örtüsüne boncuk yapıştırıyordum ama neyse.......
Nişan çok tatlıydı, hayalet de gününde -çok şükür- bunu nişan olarak adlandırdı.
Gamga ve ben insanları evlendirme karargahı olucaz, evlenme kararı alan bize koşacak diye biraz korktum açıkçası ama şimdi dönüp bakıyorum da her şey çok güzel olmuş belki de bu işe girmeliyiz.
Lütfen bir süre kimse evlenip nişanlanmasın, bişey denicez.......
Arivederçii^^(Öz)
Bu ponçikoss yazı için kaptan pilotumuz Öz'e teşekkürler. Eklemek istediğim iki şey var. Birincisi çiçekçi abiye sevgili Özcüğümün beni göstermek istediği prenses şekilde bu kadarı mı 55 tl demedim/diyemedim. Zira ciddi manada 3 tanelerdi ve ben BU MUUUĞ diye haykırmaktan kendimi alıkoyamadım. İkincisi ise cenazenizde gözyaşı düğününüzde halaybaşıyız Gamga ve Öz kardeşler, arayın bizi ��
YanıtlaSilGamgacığım ben seni piremses seklinde lanse ettim insanlara neden bozuyorsun, Roket takımının Gamga Öz versiyonuu figthingggg!!!!
Sil^^(Öz)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil