Öncelikle kendimi yetkin bir fantastik okuyucusu olarak gördüğümü belirtmek isterim. Fantastik derken bu yeni nesil fantezi ile fantastiğin birbirine karıştığı trashy edebiyat eserlerinden bahsetmiyorum. Efendim biz Zaman Çarkı ( The Wheel Of Time) serisiyle büyüdük. Tolkien soluduk Le Guin verdik. Elric of Melnibone'u Türkiye'de bulma başarısını gösterip bir solukta okuduk.
Neyse bu listeyi daha fazla uzatmayacağım. Fantastik okuduğum kadar olmasa da bilim kurgu alanında da Star Wars/Trek v.s tarzı seriler sağolsun ondan ona ondan ona derken az buz seri okumadım. O yüzden fantastik ve bilim kurgu edebiyatına adeta bir methiye olan bu kitabı hakkıyla değerlendirebileceğimi umuyorum.
Kitap hakkında yazılanlara baktığımda öncelikle gördüğüm şey herhangi bir aksiyon olmayışında yakınılması. Oysaki kitabın sağını solunu döndürüyorum bakıyorum, bize böyle bir söz veren olmamış. Sanırım en iyi fantastik ödülünü alması kafaları karıştırmış.
Kitaptaki aksiyon azlığı ve (ithaki yayınları kusura bakmasın ama) çeviri yetersizlikleri dolayısıyla kitaba ısınmak benim için de ilk başlarda zor oldu. Hatta yanılmıyorsam Goodreads'te bir hanım kızımız 70 küsür sayfa okudum kitaba giremiyorum ne yapmalıyım tarzı bir yorum yapıp Jo Walton tarafından her kitap her insan için değildir let it gooo let it gooooo(şşşh sakinim) tarzı bir cevap almış. Ben de kitabın ilk 80 sayfasını aynı şekilde alışmaya çalışarak geçirdim. Hatta bu kadarını okuduktan sonra kitaba büyük bir ara verdim. Zira yoğun tempoda yaşadığım için kıymetlimisss kitaplarımı yanımda taşıyamıyordum(ya kapakları kıvrılırsa).Bu süreçte epublar ve e-booklarla yetindim.Ancak kitabın ana karakteri olan kitap kurdu Mori benim geri dönmek için sabırsızlanmama neden oluyordu.Ben de iç sesime dayanamayıp sonunda kitabı çantama atıp yola çıktım.
Ve bilin bakalım ne oldu...............................
Kitabım çantamda özel bir kılıfın içinde olmasına rağmen orta halli bir öküz ağırlığındaki bilgisayarım tarafında ezilmiş kapağı katlanmıştı :(
Neyse şimdi benim acılarımı geçelim.
Bu elim olayın ardından hasar görmüş kitabıma daha bir bağlandım. Ve yazmam gereken bir sürü proje ve sabahın ilk ışıklarında dersim olmasına rağmen N'in yanına oturup kitabın geri kalanını birkaç saatte bitirdim.
Bu hareketi bebeğim Mori'ye bir borç biliyorum.Okuyunca anlayacaksınız.
Gelelim kitabın konusuna. Kitabımız perilerin(veya hayalet veya ruhani bir varlık) aramızda özellikle Güney Gallerde fink attığı bir dünyada geçiyor. Kitabın fantastik kategorisine girmesinin sebebi bu. Kahramanımız Mori, kardeşi Mor ile birlikte hayatları boyunca cadı olan anneleriyle birlikte yaşamış. Kitabın evreninde periler olacaklar ve olması gerekenler hakkında derin bilgilere sahipler ancak yüce Rabbim onlara olaylara müdahale etme yetkisi vermemiş :D Yani maddeye etki edemiyor efendime söyleyeyim bir bardağı tutup da aşağı itemiyorlar. Bu yüzden insanlar aracılığıyla büyüler yapıyorlar. Örnek olarak kitabın en başında Mori ve ikizi çevreye zarar veren bir fabrikayı engellemek amacıyla perilerden aldıkları direktiflerle bir çiçeği fabrikanın yakınlarındaki bir fabrikaya atıyorlar ve bir zaman sonra fabrika maddi olarak krize girip kapanıyor (burasından tam emin diilim uyduruyor olabilirim zira bu kısmı aylar önce okudum). Kitapta büyü bizim bildiğimiz gibi bir yol izlemiyor. Büyüyü yaptıktan sonra sonuçlarının büyünün sonuçları mı yoksa hayatın doğal akışından dolayı mı olduğunu kestiremiyorsun. Fabrika kızlar çiçeği suya attığı için değil de aylardır süre gelen bir krizden dolayı da batmış olabilir. TAKE THAT!!! Büyünün bu şekilde işlenişi benim çok hoşuma gitti. Sıradan hokus pokus değil de içinde zeka barındırın türden. Yazar burada kendini artık her şeyin tekrar ettiği fantastik edebiyat yöntemlerinden usuuuulca sıyırmış.
Ancak kitabımız iki kızın perilerle maceralarını değil de bir kaçış,sığınış ve ayakta kalmayı öğreniş hikayesi. Kızlarımız manyak cadı annelerinin yapmaya çalıştığı karanlık bir büyüyü engellemek için perilere yardımcı olmaya çalışırken kızlarımızdan daha naif olan Mor hayatını yitiriyor, Mori'ciğim gözümün nuru da bacağında annesinin de üzerinde etkisinin olduğu bir sakatlıkla kalıveriyor. Ardından elinden kaçıp önce yetiştirme yurduna sonra da hiç görmediği babasına sığınıyor.
Sonra olaylar gelişir.... Şaka şaka. Spoiler vermeden daha fazla anlatamam. Zira kitapta cidden çok az olay var ve bunu sizin için mahvetmek istemem.
Söylemeliyim ki Mori ustalıkla yazılmış bir karakter. Öncelikle bu tür kitaplarda alışık olmadığımız bir şekilde kendisi hemcinsim. Bu yüzden istemsizce içim ona karşı kıpır kıpır. Ayrıca kitaplara olan sevgisi onu bir adım daha öne geçiriyor. Kitap kurtlarının kolaylıkla kendisiyle bağ kurabileceğini düşünüyorum.
Kitabın en güzel yanı çok önemli eserlere selam çakması. Tolkien hakkında her Middle Earthcüyü çılgınca kafa sallatacak görüşler ve bir çok yazar hakkında kısa ve küçük çaplı incelemelerle kalbimizi çalıyor.
Gel gelelim kötü yanlarına. Öncelikle kapağı. Kendisi adeta Allah De Ötesini Bırak'ın bir uyarlaması :D Öyle manevi ortamlara açılan yeşillikler. Rengi de cenaze yeşili. Şimdi bir de şu prenses yurt dışı baskısına bakalım.
Sonra Gamga neden Türkçe kitap okumuyor.
Daha sonra günlük tarzı olması ve çevirinin kalitesizliğiyle birlikte kopuk kopuk bir anlatımının olması. Bu sebepten kitaptan çabuk ayrılabiliyorsunuz.Ancak Mori'nin sarkastik kişiliğine bir alışınca insan tüm bunları görmezden geliyor.
Son olarak ise kitapta yaklaşık yüz küsür kitaptan genellikle okuyan kişi bu kitapları da zaten okumuş sayılarak bahsedilmesi. Fantastik edebiyata hakim olmayan biri için çok kafa karıştırıcı olabilir ancak kendinize güzel bir okuma listesi de oluşturabilirsiniz.
Genel olarak kitap hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Bir kaç günlük uykusuzluk beynimi kemirdiği için bu yazı çok istediğim gibi olmadı ancak bu benim ilk kez bir kitap incelemesi yapışım. Dolayısıyla çok da bir şey beklememek lazım :)
Kitaba puanım 7/10.Kendisi kesinlikle bilim kurgu değil ve azıcık ucundan fantastik.Son olarak seni seviyorum Mori.
Aideu!
ohoooo spoiler spoiler!! NEYSE Kİ OKUMAYI DÜŞÜNMÜYORUM (cesaret edemedi....)
YanıtlaSil-N