3 Mayıs 2016 Salı

İnanır mısınız bir alışveriş yazısı değil... (Gamga)

Merhabalar merhabalar. Hayatla savaşmaktan yorulduğum bir günden herkese selamlar efendim. Şu hayat bizi iki dakika oturup blog yazamayacak hale neden ve nasıl getirdi?

Tam olarak delirip kendini sokaklara atıp arkandan aslında tıp okuyomuç zekadan delirmiç yok efendime söyleyeyim sevdiğine vermemiçler delirmiç vb. çeşitli söylentiler çıkartmalık sabah.

Blogumuzdaki suskunluğum asaletimden sanılmasın. Lanet olası okulum ve lanet olası kursum ve lanet olası sorumluluklarım saolsun boş vakitlerimde artık sadece boş bir duvara bakarak umarsızca yaşlandığımız şu dünyada neyin peşindeyiz diye düşünüyorum. Yani insanın bir varilin içinde yaşayıp filozof olası gelmiyor değil.(bkz. Diyojen)

İnsan büyüdükçe yavaş yavaş ulan büyüyor muyum deliriyor muyum diye düşünüyor. Farkındalık çok kötü bir şey arkadaşlar. Yüce rabbim bizi her şeyden habersiz olduğumuz o prensesimsi yaşlarımıza geri gönderse ne olur. Tek istediğim ikinci bir şans, ben o yılların kıymetini bilemedim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder