7 Nisan 2016 Perşembe

İÇ MİMARLIK- MİMARLIK HAKKINDA

Hİ GUYSSS !
Bu kızın konuşacak başka bir şeyi yok mu durup durup İÇ MİMARLIK diye ortalığa düşüyor diyeceksiniz di mi?

 Cevap veriyorum.




Ben Gamga kadar, hele hele Öz kadar akıcı yazamam, onlar kadar okumuyorum da zaten. Olsun benim de hevesim var... Neyse düşük cümlelerimin, kopuk anlatımlarımın sorumluluğunu almadan başlıyorum..

Geçenlerde bir başına geleceklerden habersiz minik bir kardeşimiz üniversitemin nadide facebook paylaşım sayfasına bölüm hakkında bilgi almak için yazmış. Demiş "Efendiler, ben mimar olmak istiyorum! iş durumu nasıldır, maaşı nasıldır, tavsiye eder misiniz?" falanlar.. Minik kardeşimiz bir kaç da yazım hatası yapmış, heyecandan olsa gerek.- nşa'da bağlaç olan de ayrı yazılır hadsiz diye çemkirmeyi görev bilirdim ancak benden önce davrananlar olunca bende ters etki yaptı yumuşadım- neyse efendim bu arkadaşımıza
"önce Türkçe'yi doğru kullan doğru kullan da gel" diyenler mi dersiniz,
"şimdiden maaşın derdine mi düştün hele bi kazan!" diyenler mi dersiniz çocuğu bi' güzel haşlamış 24-25 yaşlarındaki abileri-ablaları. Ben de o muhabbete dahil olmamayım da belki bi' okuyan olur umuduyla günlükvari bloğumuzda bu konudan bahsedeyim dedim.



İç mimarlık tam anlamıyla geceni gündüzüne katma bölümü. Sabahlarsın, açlık susuzluk bilmeden saatlerce iki büklüm çizersin, kesersin, yapıştırırsın. BAŞARAMAZSIN...
Önceleri hayal edememenin sancılarını yaşarsın AH Bİ BİLSEM NE ÇİZECEĞİMİ VAR YA NASIL DA ÇİZERİM dersin sonra hayal gücün gelişir ABİİ ÖYLE GÜZEL FİKİRLERİM VAR Kİİ Bİ' TÜRLÜ ÇİZEMİYORUM şeklinde olur feryatların.
Öyle bir bölümdür bizimkisi.
"ooff hiç çekemem ben rahatıma düşkünüm" dersen seni bi' yan sekmeye alalım tatlı kız ^.^ okuycam ulan sanane diyosan da oku hobi olarak yine oku tabi...

Bu bölümde ilk yıl pişmanlıklar yılıdır. (ben okula her gün unicornuma binip gittiğim için kendimi dahil edemiyorum bu pişmanlar güruhuna ancak arkadaşlarım fazlasıyla bırakmak istediler hatta bıraktılar).
"Bırakıyorum! Her gün ödev mi verilir!! biz bunları niye yapıyoruz amelelikk!!" en çok duyacağınız-telaffuz edeceğiniz cümleler olacak.

iyi haber!

ALIŞACAKSINIZ..

Günler birbirini kovalayacak, ağlayarak ailelerinizi arayacaksınız, yetiştiremeyip vicdansız hocalarınıza tüm yüzsüzlüğünüzle yalvaracak ve reddedileceksiniz. Ama ortaya BUNU BEN YAPTIM diyeceğiniz eserleriniz -tamam eser çok iddialı olabilir ama o zamanlar gözünüzde dünyanın 7 harikasından biri olacak- çıktıkça İŞTE BU BE diyeceksiniz. İYİ Kİ diyeceksiniz. Tüm acılar unutulacak... bir sonraki teslime kadar... işte hayatınız bu döngüde geçecek. "katlanırız be 4 yıl ne varmış" derseniz de sizi 2 şekilde düzeltmek isterim arkadaşlar.
1. en az 4 yıl
2. kim dedi mezun olunca bitecek diye? Artık sizin hayatınız Autocad olacak 3ds max olacak. (bunlar ne deme acele etme tanışacaksın..)


İşin en saykodelik kısmı her gittiğiniz yerde gözleriniz fıldır fıldır dönecek.
Bu malzeme ne acaba?
Burası kaç cm?
Ben olsam nasıl çözerdim? vs...
Bilgisayarınız beğendiğiniz mekanlarla dolacak, telefonunuzda iflah olmaz screenshotlar...
Kolundan tuttuğunuza projenizi anlatmaya başlayacaksınız. Bak restoranımda (bi' de benimsenmiş) bu kadar kişi ola..... Anlatmaktan asla bıkmayacaksınız, arkadaşlarınız karşınızda baygınlık geçirse dahi tekrar tekrar tekr....(Bknz: Gamga ve Öz)

Ha bi' de içmimarlık- mimarlık konusu var.
İÇ Mİ DIŞ MI??
ikisi de değil arkadaşlar! Mimarlık isteyip puanı yetmeyenlerin aksine ilk tercihi iç mimarlık olup da bu bölümü okuyan biri olarak söylüyorum: İç mimarlık mimarlığın yavrusu değil. Alternatifi hiç değil. Disiplin olarak çok farklı 2 bölüm. Bana göre iç mimarlık biraz daha naif, ayakları yere basan bi' alan. Mimarlık daha uçuk-soyut-özgür. (RIP ZAHA HADİD bknz..) ikisi de senin hayata bakış açınla alakalı durumlar. Herhangi bir kararsızlığınız varsa mesleği yapanlardan fikir almak en doğrusu olacaktır sanırım.
(söylemeden geçemeyeceğim MATEMATİKSİZ GEÇEN 3. YILIM (dans eden emojiler-kalpler))

Toparlayacak olursak sevgili okurlarım (Gamga ve Öz hariç birileri varsa o.O)
Sevdiğiniz mesleği yapın da gerisi çok kolay. Zorluğu da başınızın üstüne oluyor yorgunluğu da.
Eğer okuduğu bölümden gerçekten memnun olmayan arkadaşların da yolu düştüyse bu bloğa hiçbir şey için geç değil, insan ömründe 1-2 yılın lafı olmaz hadi bi' cesaret!! Mottomuz 'Mutlu birey mutlu toplum..'

Bi' de eğer benim gibi bir şeyler okuyup- izleyip gaza gelenlerdenseniz size 2 de kanal önerim olacak;
1.si ne gezdi bee ne yedi bee diye kıskançlıktan çatlayarak arada açıp izlediğim Barış ÖZCAN
2.si ise bu dönemki projeme konu olmuş özenilesi beyin team Kadir KÖYMEN

Bugünlük benden bu kadar. Zira umarsızlığıma rağmen vize haftasında olduğumu belirtmek isterim. Umarm fazla darlamamışımdır. Buraya yazdıklarımı bi' insana anlatmam 10 dk.mı almıyor çünkü
-ACABA BUNDAN SONRA VİDEO MU ÇEKSEM???-
şaka şaka
diil...
şaka!
(ps: içmimarlıkta vize haftası dinlenme haftasıdır :))



xoxo N


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder